TRT Spor yorumcusu Cem Dizdar’ın eski eşi Selin Barlas, Dizdar’ın şiddetine maruz kaldığını açıkladı
Ünlü spor yorumcusu Cem Dizdar’ın eşi Selin Barlas, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, eşi Cem Dizdar’ın kendisine şiddet uyguladığını söyledi.
Ünlü spor yorumcularından Cem Dizdar’ın eski eşi Selin Barlas, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarla, Dizdar tarafından darbedildiğini söyledi.
TRT Spor’da yayımlanan “Spor Manşet” programında yorumcu olan Cem Dizdar’ın şiddetine maruz kaldığını duyuran Selin Barlas, vücudundaki darp izlerinin fotoğraflarını paylaştı.
Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Kısa bir süreliğine instagram hesabımı açık bırakıyorum. İçinde gerçek bir hikaye var. Okuyun lütfen” diye paylaşımda bulunan Selin Barlas, paylaşımları yaptığı Instagram profilini daha sonra tekrar kapattı.
“Saldırdı, çok kötü şekilde vurdu, elimi kırdı”
Cumhuriyet, Selin Barlas’ın yakın bir arkadaşına gönderdiği ve olayı anlattığı ses kaydına ulaştı.
Selin Barlas, ses kaydında maruz kaldığı şiddeti şu ifadelerle anlattı:
“Eski eşim Cem dün bana saldırdı ve çok kötü bir şekilde vurdu. Sol elim kırıldı. Kırıklarım var. Sol yanım ve vücudumun tamamı yaralarla dolu. Dudağımda yarık var. Tüm geceyi hastanede ve karakolda geçirdim.”
Cem Dizdar: “Ben sözel, psikolojik ve fiziksel şiddetin faili değil, mağduruyum
Öte yandan ünlü yorumcu Cem Dizdar, eski eşinin söz konusu iddialarına ilişkin açıklamada bulundu. Dizdar’ın açıklaması şu şekilde:
“14 Kasım 2020 akşam saatlerinde internet ortamına düşen hakkımdaki ithamla ilgili açıklama yapmak zorunlu oldu. Bu zorunluluk hakikate olan borcuma sadakatim kadar eski eşimle ortak evladımızın geleceğini de korumaya yöneliktir. Boşandığım eşim, ayrıldıktan sonra şiddet uyguladığımı iddia ediyor. Bu itham benim sözlüğümde, işleyebileceğim en büyük suçtur ve en ağır cezayı hak eder. Gerek aile içinde, gerekse hayatın her alanında kadına her türlü şiddetin, hiçbir haklı veya uygun nedeni olamaz. Yetiştiğim aile terbiyesinin, kurduğum sosyal ilişkilerin bana öğrettiği en önemli değerlerden biri budur.
“Ayrıca kadına uygulanan şiddet failinin ortaya çıkması, yargılanması ve ceza almasında, kadın beyanının esas olmasının çok önemli bir kazanım olduğunu her daim savundum. Bu beyanın esas olmasının, beyanın doğru olduğu anlamına gelmeyeceğini ise bana yine feminist hukukçular öğretti. Ben nerede, ne zaman ve nasıl şiddet uyguladım? Bu sorularıma adaletin cevap vermesi için, hakkımdaki iddiaların soruşturulmasının takipçisi olacağım. Benim şiddete maruz kaldığıma ama asla ve kesinlikle şiddet uygulamadığıma yönelik, darp raporum gibi somut ve maddi kanıtlara; özellikle var olan görüntü kayıtlarına, bu yolla ulaşılacaktır.
“Sonuç olarak, ısrarla ve inatla söyleyeceğim şey şudur; ben sözel, psikolojik ve fiziksel şiddetin faili değil, mağduruyum. Hakikat budur. Bu, sizlerin de hakikati olana kadar TRT SPOR’da yorumcusu olduğum “Spor Manşet” ve “Futbol Aklı” programlarına katılmamaya karar verdim. Şiddetin her türüne karşı, iyinin, güzelin ve doğrunun en ateşli ve kararlı savunucularından biri olarak kimseye saygısızlık etmedim. Bu tavrıma hayatım boyunca bağlı kalacağım.
“Bir gün bu programlarda buluşacağız. Bundan adım gibi eminim. O buluşmaya, bana acımasızca saldırmasına rağmen utanma duygusunu kaybetmeyenler de gelsin isterim. Sorgusuz sualsiz…
“Utanma duygusunu kaybedenler için hiçbirimizin hiçbir şey yapamayacağını ise maalesef yaşayarak öğrendim.”