Timo Cavelius: “Erkekliğini kanıtlamak isteyen tüylü çocuklardık”

Timo Cavelius, judo dünya sıralamasında 42. sırada yer alan bir judocu. Almanya Judo Milli Takımı’nda da yer alan Cavelius, maçlar ve eğitim kampları için dünyanın farklı yerlerine seyahat ediyor.

23 yaşındaki sporcu, ülkesi adına mücadele eden tüm sporcular gibi koronavirüs sebebiyle ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda yer almak istiyor.

Ülkesinde judo sporu adına gelecek vadeden en önemli sporculardan biri olan genç sporcu, dört yıl önce, herhangi bir skandal veya büyük bir problem yaşamadan yönelimini açıkladı ve eşcinsel olduğunu duyurdu.

Genç sporcu; cinsel yönelimini, bunu fark edişini ve yaşadığı süreci, Bento’dan Alex Baur’a anlattı. Cavelius’un Baur’a verdiği röportajı aktarıyoruz…

“Kadınlardan çok, erkeklerle ilgilendiğimi fark ettim”

Sizinle tanışmadan önce internete girdim: Sportif başarınız hakkında bir şey buldum ancak özel hayatınız hakkında neredeyse hiçbir şey çıkmadı. neden çıktınız - neden bu?

Benim için sportif başarılarım daha önemli. Medyanın benim hakkımda yaptığı haberler, öncelikle madalyalar, başarılar veya aksiliklerle ilgili. Tanınmış bir Alman tabloid gazete, cinselliğimle ilgili büyük bir hikaye yapmak istedi - ancak yönelimimi açıklamam konusunda üzücü veya şok edici bir hikaye anlatamadığım için konuyla ilgilenmeyi bıraktılar.

Bu, yönelimini açıklarken hiçbir zorluk yaşamadığın anlamına mı geliyor?

Sanırım o yaştaki diğer eşcinsel erkeklerle aynı duygusal süreçten geçtim. 13 yaşımdayken kadınlardan çok erkeklerle ilgilendiğimi fark ettiğimde, bir süre bunu kabul etmedim. Bunun sadece bir aşama olacağını düşündüm. Spor yapmaya konsantre olmak için 15 yaşındayken Münih’teki “Spor Evi”ne taşındığımda, büyük şehirde ilk kez erkeklerle tanışma fırsatım oldu. O andan itibaren eşcinsel olduğumun farkına vardım. Bir ilişkim vardı ve bu konuda arkadaşlarımla ve ailemle konuşmaya başladım. O zaman aslında bunu normal bir parçam olarak kabul ettim.

“Erkekliğimizi kanıtlamak isteyen tüylü çocuklardık”

Neden sadece bir süre sonra takım arkadaşlarının önüne çıktın?

Bu konu, sporda benim için bir tabuydu. Medyada, yönelimini açıklayan sporcularla ilgili korkutucu haberler okuduğum için değil. Judo takımımda hepimiz erkekliklerini kanıtlamak isteyen tüylü çocuklardık. Judo aynı zamanda çok fiziksel bir spordur, sonuçta birbirinizi yere atarsınız ve yerde gerçekleşen mücadelede birbirinize inanılmaz derecede yakınsınızdır. Diğerlerinin beni artık ciddiye almayacağından korktum.

Bir noktada, takım arkadaşlarım arasında eşcinsel olabileceğime dair söylentiler çıkmıştı. Kızlarla hiçbir zaman ilişki yaşamadım. Birgün bir erkekle birlikte kaldığım fark edildi. Sadece lisemi bitirmek ve sporda en iyi performansımı elde etmek için değil, aynı zamanda da sırrımı da yanımda taşımaya çalışıyordum. O antrenman sırasında vücudumun sertleştiğini ve performansımın durgunlaştığını fark ettim çünkü bütün gün çok gergindim.

“Bu benim, olduğum kişiyi değiştirmiyor”

Sonrasında neden yönelimini açıklamaya karar verdin?

Spor psikoloğumla cinselliğim hakkında ilk kez konuştuğumda önemli bir deneyim yaşadım. Aslında, psikologlarla ritüeller geliştirmek ve maçlarda baskıyı hafifletmek için teknikler öğrenmek için çalışıyoruz. Ona eşcinsel olduğumu söylediğimde beni herhangi bir yöne itmeye çalışmadı ancak kararın tamamen bana bağlı olduğunu fark etmemi sağladı. Ve bu doğruydu: Bununla nasıl başa çıkacağıma kendim karar verebilirdim. Ortaya çıkma korkusu benden kaynaklanıyordu ve bunu arkadaşlarım ve ailemle aştım.

Sadece söylentilere son vermek için Facebook’ta bir açıklama paylaştım: “Evet, ben eşcinselim ama bu benim olduğum kişiyi değiştirmiyor”.

Tabii ki, takım arkadaşlarımın nasıl tepki vereceğinden korkuyordum. Ama klasik “Nasıl gidiyor?” sorusu dışında bir şey olmadı. Hepsi tamamen tepkisizdi.

Sonra ne oldu?

Yönelimimi açıkladıktan sonraki ilk birkaç gün yalnız başıma duş aldığımı hatırlıyorum. Bir şekilde takımdaki diğer oyuncuların rahatsız olabileceğini düşündüm ama kendileri inisiyatif alıp eşcinsel olup olmadığımın onlar için hiçbir fark yaratmadığını söylediler. Sonuç olarak cinselliğin sporda yeri yok.