“İnsanların, LGBTİ+’ların futbol oynadığını anlaması gerekiyor”

Fotoğraf: Rebecca Naen

Stonewall FC oyuncusu Jehmeil Lemonius, LGBTİ+’ların spordaki varlığı ile spordaki homofobi hakkında açıklamalarda bulundu.

Sporda homofobi, başta futbol olmak üzere tüm spor branşları için yıllardır sıcaklığını koruyan çok büyük bir sorun.

Homofobi, özellikle İngiliz futbolunda son dönemde yükselişe geçmiş olsa da, ada ülkesinde bu tür ayrımcılıklara yönelik ciddi adımlar da atılıyor.

Stonewall FC, de bu tip ayrımcı tutumlara karşı mücadelesini sahada sürdüren, LGBTİ+‘lardan oluşan bir futbol kulübü. Lezbiyen; gey, biseksüel ve transseksüellerin haklarını korumayı ve yaşam koşullarını iyileştirmeyi amaçlayan Birleşik Krallık merkezli bir yardım kuruluşu olan Stonewall‘a bağlı olan kulüp 1991 yılından beri faaliyetlerini sürdürüyor.

Stonewall FC Kampanyalar Birimi Yöneticisi ve aynı zamanda Stonewall FC forması giyen Jehmeil Lemonius, bir giyim markasının yeni ürünlerinin tanıtımı için kamera karşısına geçerken, Attitude dergisinin de sorularına yanıtladı.

“Görünürlük çok önemli, göremediğin şey olamazsın”

Röportajda, LGBTİ+ sporcuların varlığı ile spordaki homofobi hakkında da konuşan Lemonius’un sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Sporda daha fazla LGBTİ sporcu tarafından temsil edilmenin, gençlerin, cinsellikleri konusunda kendilerini rahat hissetmelerine yardımcı olabileceğini düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. Görünürlük çok önemli. Sizinki gibi seslerin ve deneyimlerin platform haline getirilmesi ve duyulması bu konuda oldukça önemli. “Göremediğin şey olamazsın” diye bir söz var. Bu yüzden olabildiğince görünür olmaya ve ses çıkarmaya çalışıyorum. Hayatta var olan ve fark yaratan bir dizi cam tavan vardır ve yol göstericiler, insanlara bu tavanların tam potansiyellerine ulaşan insanları etkilemediğini ve etkilememesi gerektiğini göstermek için var.

LGBTİ+ sporculara yönelik tutumların değiştiğini düşünüyor musunuz? Sizce Stonewall FC gibi takımlar bu tutumları değiştirmede rol oynuyor mu?

Evet, bunu kesinlikle söyleyebilirim. Ulusal Futbol Müzesi Şeref Salonu’na yeni giren Justin Fashanu’nun yaşadığı döneme kıyasla uzun bir yol kat ettik ve birçok ders aldık. Bence bu, görünür olmanın gücünü ve ana liglerde var olmamız gerektiğini işaret ediyor. İnsanların, LGBTİ+’ların futbol oynadıklarını, bu alanlarda var olduklarını ve bizim de iyi oynadığımızı anlamaları çok önemli.

Geçen yıl konuştuğumuz olimpik kayakçı Gus Kenworthy, profesyonel sporcuların yönelimlerini açıklamamalarının sebebinin, sponsorluk anlaşmalarını kaybetmekten korkmaları olduğunu söyledi. Siz bu düşünceye katılıyor musunuz?

Bence bunu tek bir nedene indirgemek zor, engeller çok yönlü. Her ne kadar sponsorluğun bazı sporcular için bir korku olabileceğinden emin olsam da bence çoğu durumda sporcular, hayatlarını, başarılı olmayı hayal ettikleri bir spor haline getirdiler ve sonuç olarak yapmak istedikleri tek şey futbol, ragbi, veya tenis oynamak.

Öyle olsalar bile, eşcinsel olduklarının bilinmesini istemezler. Kimliklerinin büyük kısmı, sadece futbolcu ya da ragbi oyuncusu olmaktan ibarettir. Bu süre içerisinde eşcinsel, biseksüel veya başka bir şey olabileceklerini sorgulamak ve kimliklerinin büyük bir kısmının yönelimleri olduğunu düşünmek, onlar için çok önemli bir şey değildir.

“Bağnazlar her zaman var olacak”

Bir sporcunun cinselliğinin, spor dünyası için bir ‘sorun’ olarak değerlendirilmeyeceği günlerin yaşanacağını düşünüyor musunuz?

Dürüst olmak gerekirse hayır. Homofobi, bifobi, transfobi hatta ırkçılık ve cinsiyetçiliğin varlığını sona erdireceğini düşünerek kendimizi kandırabileceğimizi sanmıyorum. Bence görevimiz, onu güvenli bir şekilde azaltmak. Ancak ne yazık ki büyük yobazlar her zaman var olacak ve insanlar her zaman bir sebepten ötürü insanları hedef alacaklar ama yanılgıya düşmeyin, bu insanlar çoğunluk değil sadece büyük bir azınlıktır.

Odağımız ve enerjimiz, doğru olanı yapmak isteyen ve her türlü insanı destekleyen insanların çoğunu güçlendirmek olmalıdır. (ÖA)