Charlie Martin: “Motor sporlarında LGBTİ+ görünürlüğü yok”
İngiliz trans kadın yarış pilotu Charlie Martin, 24 saatlik “Le Mans 24 Saat” yarışında yer almak istediğini ve bu platformu, insanlara LGBTİ+’ların motor sporlarındaki varlığını göstermek için kullanacağını söyledi.
İngiliz yarış pilotu Charlie Martin, bilinen ilk trans kadın yarış pilotu. Bulunduğu konumu, LGBTİ+’ları motor sporları ve ötesinde savunmak için kullanan Martin’in şimdilerde yeni bir heyecanı var.
Cinsiyet geçişi için 2012 yılında pistlere veda eden ve geçiş sürecinin tamamlanmasının ardından yeniden pistlere dönen Martin, LGBTİ+ sporcuların spora katılımının artması için de çeşitli çalışmalar yapıyor.
TIKLAYIN- Trans kadın yarışçı Charlie Martin: “Cinsiyet geçişi hayatımı kurtardı”
2018 Gurur Ayı’nda yüzlerce sürücünün, araçlarına gökkuşağı renklerinden oluşan çıkartmalar yapıştırarak yarıştığı bir organizasyon düzenleyen Martin, erkek egemen motor sporlarında LGBTİ+ temsiliyetini artırmak için var gücüyle çalışıyor.
“Bunu gerçekleştirene kadar durmayacağım”
2019’da Stonewall ile birlikte motor sporlarında kapsayıcılığın sağlanması için çalışmalar yürütmek amacıyla “Racing Pride” oluşumunu kuran 38 yaşındaki sürücü, şimdi bir başka büyük engeli kırmaya çalışıyor: Dünyanın en ünlü yarışlarından biri olan, Le Mans’ın 24 saat süren dayanıklılık yarışında yer alan ilk trans sporcu olmak.
Forbes’tan Molly Sprayregen’a konuşarak “Bunu gerçeğe dönüştürene kadar durmayacağım” diyen Martin, “Bence bu inanılmaz derecede ilham verici bir şey ve LGBTİ+ topluluğu için inanılmaz derecede etkileyici bir an olur. Bunu etkileyici kılacak olan şey ise gerçekten çok fazla görünürlüğü olmayan bir sporda, toplumda olumlu değişime ilham verebilecek bir şey olması.” diye konuştu.
Onlarca yıldır hayalini kurduğu bir şey olması sebebiyle Le Mans’ta yarışmak, Martin’in yarış kariyerinin zirvesi olacak. Ancak yarışmaktan ziyade insanları trans topluluğu hakkında bilgilendirip eğitmek için daha büyük bir platformda yer alma fırsatı bulacağı ihtimali, onu daha çok heyecanlandırıyor.
“Daha fazla insana ulaşma, daha iyi şeyler yapma ve insanları eğitme potansiyeli gerçekten etkileyici. Çünkü sonuç olarak insanları eğittiğinizde empatilerini arttırmış olursunuz ve toplumdaki gerçek değişimi güçlendiren şey de budur. Empatilerini arttırmak.”
“Motor sporları, erkek egemenliğinde”
“Motorsporları erkek egemen bir spordur” diyen Martin, burada da LGBTİ+ görünürlüğünün olmamasından yakındı:
“Neredeyse hiç kadın sürücü yok. Gerçekten burada LGBTİ+ varlığı veya görünürlüğü yok. Bu yüzden bunun, gerçekten öne çıktığım gerçeğini kullanmak, hikayemi iyileştirmek ve insanlara yardım etmek için kullanabileceğim büyük bir fırsat olabileceğini düşündüm. Gerçekten bunu yapmanın benim için bir zorunluluk olduğunu hissettim.”
“Olumlu tepkiler aldım”
Cinsiyet geçiş süreci hakkında da konuşan Martin, hem medya hem de motor sporları topluluğu tarafından geçişine verilen genel tepkinin son derece olumlu olduğunu söyledi:
“Cinsiyet uyum sürecim başladıktan sonra, 1 yıl boyunca yarışmak istemedim. Kimsenin beni kabul etmeyeceğini düşündüm ve yapmayı sevdiğim sporu ve bulunmak istediğim yeri ve insanları görmeye dayanamıyordum. Pistlerin, hoş karşılanmadığım bir yere dönüşmesini istemedim.”
Martin, büyürken, trans insanları sadece televizyonda gördüğünü ve onların her zaman olumsuz bir şekilde gösterildiğini söyledi:
“Mesajınızın çok normal olduğunu, toplumun bunu kabul etmediğini ve hayatınızı böyle yaşamak zorunda kaldığınız takdirde, normal görülmeyeceğinizi kabul etmeniz gerekir. İstediğiniz bir işiniz veya kariyeriniz olmayacak, toplumun kenarlarında yaşayacaksınız. ” (ASK)