Yeni Akit yazarından kadın güreşçiler ve kadın güreşine yönelik cinsiyetçi söylem
Alan Savunması
Yeni Akit yazarı Ahmet Gülümseyen, son yazısında TRT’yi, yayınladığı “Sultan” isimli film üzerinden kız çocuklarına güreşi sevdirmeye çalışmakla suçladı. Gülümseyen, kadın güreşini “Toplumumuzun inanç, ahlak ve kültür değerleriyle bağdaşmayan, manevi çöküntüyü tetiklemek için kullanılan bir rezalet” olarak nitelendirdi.
Daha önce toplumsal cinsiyet eşitliği kavramını ve toplumsal cinsiyet eşitliği için kulüp içinde eğitimler vermeye başladığını açıklayan Fenerbahçe’yi hedef gösteren Yeni Akit gazetesi, cinsiyetçi söylemlerini yaymaya devam ediyor.
Son olarak gazetenin köşe yazarı Ahmet Gülümseyen, son yazısında kadın güreşçilere ve kadın güreşine yönelik cinsiyetçi söylemlerde bulundu.
TRT, 5 Nisan Pazar günü profesyonel ve kişisel hayatında sorunlarla boğuşan güreşçi Sultan Ali Khan ile kendisi gibi güreşçi olan Aarfa arasındaki aşkın anlatıldığı “Sultan” isimli Hint filmini yayımladı.
Gülümseyen, filmde Aarfa’nın kadın bir güreşçi olarak yer almasını ele alarak bu görüntülerin, filmi izleyen kız çocuklarının ahlakını bozduğunu ve filmin gösterilmesindeki asıl amacın da bu olduğunu söyledi.
Filmin gösterimi için “Spor aracılığıyla toplumun değerleriyle uyuşmayan uygulamaların topluma ‘enjekte’ edilmeye çalışılması” yorumunu yapan Gülümseyen, kadın güreşi için de “İslam ölçüsüyle bağdaşmayan, manevi çöküntüye neden olan bir uygulama” yorumunu yaptı.
Gülümseyen’in, dün Yeni Akit’te yayımlanan “Korona, TRT ve kadın güreşi” başlıklı yazısının ilgili kısmı şöyle:
“…
Tüm bu sıraladığımız gerçekler ışığında, içinde bulunduğumuz süreçte bilerek veya bilmeyerek, spor aracılığıyla toplumun değerleriyle uyuşmayan uygulamalar da topluma ‘enjekte’ edilmeye çalışıyor…
TRT ekranlarına taşınan Sultan isimli Hint filmi, toplumumuzun milli ve manevi değerlerine bağdaşmayan içeriğiyle dikkat çekiyor. Kadın ile erkeğin güreşme sahnesinin yer aldığı filmin tanıtım metnindeki şu ifadeler, filmde verilmek istenen mesajı özetliyor; “Aarfa isimli genç kızın hikâyesini alan Sultan filminde, iki yerel güreş efsanesinin karşı karşıya gelmesi, tomurcuklanan aşk, hayaller ve arzular konu ediliyor…”
TRT ne yapıyor! Kadın güreşini sevdirmek ve yaygınlaştırmak isteyen Dangal’dan sonra bir başka Hint filmi Sultan’ı gösterime sokmakta tereddüt etmiyor. Toplumumuzun inanç, ahlak ve kültür değerleriyle bağdaşmayan, manevi çöküntüyü tetiklemek için belli bir anlayışın başlayıp, spor adı altında yaygınlaştırılan ‘rezalet-çirkinliğe’ devlet televizyonun alet edilmesi, kabul edilecek bir durum değil.
Virüsten korunmak için herkesin evde bulunduğu bir gün (pazar) ve ekran başında olduğu saatte (20.00) gösterime girmesi, izlenmeme ihtimaline karşı, yayından iki saat sonra tekrar gösterilme girmesi! Bu filmi ailesiyle birlikte izleyip de, film bittikten sonra kaç kız çocuğunun ‘Baba-anne ben de güreş yapmak istiyorum’ dediğini. Bu filmlerden sonra kaç ebeveyn kız çocuğu için güreş yaptırmak için arayışa girdiğini. İslam ölçüsüyle bağdaşmayan kadın güreşi konusu, sosyal dokuya nasıl ‘nakış nakış’ işlendiği ve manevi çöküntüye neden olacağını, düşünebiliyor musunuz!.!
Daha önce de yapmıştı
Gülümseyen, kadın güreşi ve kadın güreşçilere yönelik cinsiyetçi söylemlerini daha önce de yapmıştı.
Yazar, 26 Ocak 2018’de yine Yeni Akit’te yayımlanan “Güreşmeyen kadın, kız çocuğu kalmasın (mı?)” başlıklı yazısında, kadın güreşini ‘Ne dini, ne de milli bir anlayışla bağdaşmayan bir durum’ olarak yorumlayarak kadın güreş organizasyonları için “Hoş olmayan, aileleri kapanması zor ‘psikolojik’ rahatsızlıklara sürüklerken, spor tarihi sayfalarına ‘kara leke’ olarak yansımasının izleri, kolay kolay silinmiyor. O nedenle bayan / kadın güreş rezaletinin bir an önce ‘dur’ denilmeli” ifadelerini kullanmıştı.
(ASK)
