“Testosteronun bir avantaj sağladığına dair hiçbir bilimsel kanıt yok”
ABD’de trans kadın sporcuların, cinsiyet kimlikleriyle okul sporlarında yarışmaları engellenirken konuyla ilgili tartışmalar tüm hızıyla sürüyor. Son olarak Phoenix Çocuk Hastanesi Ergen Tıbbı programı Direktörü Dr. Vinny Chulani, testosteronun bir avantaj sağladığının bilimsel bir kanıtının olmadığını söyledi.
ABD’nin (Amerika Birleşik Devletleri) Idaho eyaletinin valisi Brad Little, geçtiğimiz hafta transseksüellerin haklarının ihlaline yönelik iki yasa tasarısını imzaladı ve yasalaştırarak yürürlüğe girmesini sağladı.
Bu yasalardan ilki transseksüellerin, doğumda kendilerine atanan ve kimlikte yer alan cinsiyetlerini, cinsiyet kimliklerine uyacak şekilde değiştirmelerini yasaklıyor.
İkincisi ise öğrencilerin, okullarda farklı spor branşlarındaki takımlara seçilirken cinsiyet kimliklerine değil, doğumda kendilerine atanan biyolojik kimliklerine bakılmasına yönelikti.
TIKLAYIN- Trans kadın sporcuların haklarını elinden alan yasa, resmen yürürlüğe girdi
Yasa, trans kadınların, kız ve kadın sporlarına katılmasını engelliyor ve bu kimselerin bu branşlarda rekabet edebilmeleri için cinsiyet testlerinden geçmeleri emrediyor.
Tasarıyı meclise taşıyan milletvekilleri ise “Kadın Sporlarında Adalet” isimli yasaya çıkarmaktaki amaçlarının, kadın ve kız sporcuların haklarını korumak olduğunu söyledi.
“Testosteronun avantaj sağladığı, bilime dayanmayan bir kanıt”
Konuyla ilgili tartışmalar sürüyor. Son olarak Phoenix Çocuk Hastanesi Ergen Tıbbı programı Direktörü Dr. Vinny Chulani, trans kadın ve kızlara sporu yasaklamanın bilim ile açıklanacak bir nedeninin olmadığını söyledi.
Them‘e açıklamalardan bulunan Chulani, “Bu gerçekten bilime dayanmayan bir karar” dedi.
“Sporda mükemmelliğe katkıda bulunan pek çok özellik var ve aynı özellikler her zaman bir spordan diğerine taşınmaz. Golf oynayabilmek için okçuluk, basketbol, futbol veya jimnastik için ihtiyacınız olan yeteneklerden daha farklı yeteneklere sahip olmanız gerekir.
“Ayrıca, testosteronun sağladığı avantajlarla ilgili gerçekten sağlam bir kanıt da yoktur. Eğer transseksüel kadınların atletik yetenekleri hakkında yapılmış çalışmalardan bazılarına bakarsanız cisgender kadınlarda bulunan yeteneklerle paralellik gösteren yeteneklerin bulunduğunu göreceksiniz.
“Testosteronun bir avantaj olduğunu öne süren hiçbir kanıt yok.”
Chulani, trans kadın ve kızları spordan dışlamayı savunan yasa koyucular arasında da biyolojik cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve vücut hakkında büyük yanlış anlaşılmalar olduğunu da sözlerine ekledi.
“Idaho’daki gibi tasarılar, trans kadın nüfusu arasındaki çeşitliliği tanımıyor”.
“Kadınlıklarını kanıtlamaya zorluyor”
Chulani, yasadaki bir diğer sorunun ise “Kadınları, kadınlıklarını kanıtlamaya zorlaması” olduğunu söyledi.
Yasa, kadın olmamakla suçlananları, kadın olduklarını ispat edebilmeleri için kan testleri veya genital muayenelere zorluyor.
Bu testlerin ilk ve ortaokul öğrencilerine de uygulanacak olmasının ise ayrı bir problem olacağını söyleyen Chulani, şöyle devam etti:
“Bu yasanın getirdiği ve çılgınlık yaratan bir diğer şey ise bu testlerin ilk ve ortaokuldaki çocuklara da uygulanması. Bu, ilk ve ortaokul sporlarına katılım kurallarının, Olimpiyatlara katılabilmek için gerekli kurallardan daha katı olacağı anlamına geliyor.”
“Büyük bir anti-trans hareketi”
Chulani, son tahlilde bu yasanın gerçekten ne olduğunun gözden kaçırmamanın da önemli olduğunu ve bunun büyük bir anti-trans hareketinin bir parçası olduğunu söyledi:
“Idaho’daki bu yasa, ülke genelindeki yasama organlarında gördüklerimiz bağlamında değerlendirilmelidir. Bilgisiz olmayalım, değil mi? Bu, daha büyük bir transseksüel karşıtı gündemin bir parçası”. (ASK)