Tecrübeli hakem, koronavirüse karşı düdüğünü asarak eczanesinin başına geçti: Sahadaki kuralların tümü, eczanede de geçerli
Almanya 2. ve 3. liglerinde hakemlik yapan Riem Hussein, koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle toplumsal hayat normale dönene dek düdüğünü astı ve diğer mesleğine dönerek eczanesinin başına geçti. Tecrübeli hakem, bu süreçte yaşadıklarını anlattı.
Yeşil sahalarda o bir patron. Bir hakem olarak görevi, oyuncuların belirlenmiş kurallara uymasını sağlamak ve kurallara aykırı davranılması durumunda yaptırım uygulamak.
Ancak tüm dünyanın içinden geçtiği koronavirüs süreci sebebiyle o da mesleğini yapamayanlardan.
Riem Hussein, Almanya‘da ağırlıklı olarak 2. ve 3. ligde düdük çalan bir hakem. Ancak 40 yaşındaki hakem, koronavirüs sebebiyle düdüğünü asarak salgın sürecinde insanlara yardım etmek amacıyla diplomasını taşıdığı işine, eczacılığa döndü.
Riem Hussein ve diğer iki kardeşi Fadi ile Fadwa, 2017 yılında babalarının Almanya’nın Bad Harzburg beldesindeki eczanesinin başına geçti.
Halihazırda bu işini de sürdüren Hussein, salgının ciddi boyutlara ulaşması ve liglerin de ertelenmesiyle birlikte salgın sona erinceye dek eczacılık yapmaya karar verdi. Salgın öncesi hakemlik yaptığı süre içerisinde de eczaneye gittiğini söyleyen Hussein, “Çalışma hayatım aslında çok fazla değişmedi. Hakemlik yaparken de tam zamanlı bir işim vardı ama şimdi ek olarak futbol maçlarını kaçırıyorum” diyor.
“Pazartesiden cumartesi gününe kadar çalışıyoruz ve gün boyunca açığız. Bir eczacının yasal olarak her zaman iş yerinde olması gerekir, bu da çalışma saatlerimizi ayarlarken dikkate almamız gereken özel bir durum ve biraz zor. İş yerinde üç kişiyiz ve bunu oldukça iyi bir şekilde halledebiliyoruz. “
Almanya doğumlu hakem; eczacılık yaşamı, salgın süresince yaşadıkları, futbolu ve hakemliğin eczacılığına sunduğu katkı hakkında FIFA resmi sitesine açıklamalarda bulundu.
Kardeşleriyle iş bölümü yaptıklarını belirten Hussein, “Kardeşim ve kız kardeşimle vardiyaları değiştiriyorum ve işimle boş zamanım arasında bir denge sağlamaya çalışıyorum. Böylece kimse vardiya açısından bir kayıp yaşamıyor. Maçlar oynanmadığı için hafta sonlarının çoğunda da antrenman yapıyor, hakemliğe de zaman ayırıyorum” diye konuştu.
Riem Hussein: En ön saftaydık ama korkmadık
Hussein salgın süresince özellikle mart ayının kendileri için oldukça zor geçtiğini belirtti. Bu süreçte, insanlara oldukça hassas ve dikkatli yaklaştıklarını belirten Hussein, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mart bizim için özellikle stresli bir bir aydı. Neredeyse her gün çok fazla iş vardı ve neredeyse her gün federal hükümetten Robert Koch Enstitüsü’nden (hastalık kontrolü için devlet kurumu) yeni duyurular alıyorduk”.
“Uzmanlar günlük olarak yeni keşifler yaptılar ve nasıl davranacakları konusunda insanlara yeni önerilerde bulundular. Müşterilerimiz için her zaman orada olmalıyız. Bu nedenle, cevaplanması gereken sorulara gelince ilk temas noktası olduk. İnsanlara tavsiyelerde bulunuyor, sakinleştiriyor ilgileniyor ve onlara malzeme veriyoruz. Diğer bulaşıcı hastalıklardan edindiğimiz deneyimleri müşterilerimizle paylaşıyoruz.
“Koronavirüsün günlük yaşamımızı tamamen değiştirdi. Her gün en ön saftaydık ama korkmadık. Bunun tam olarak doğru bir yol olduğunu düşünüyorum. İnsanlara bunu çok ciddiye aldığımızı ancak bir onları, hastalık korkmadan bilgilendirdiğimiz hissettik. Etrafımızdakilere böyle bir sinyal göndermek çok önemliydi.”
“Hakem olarak yaşadığım deneyimler insanlara yaklaşmak konusunda bana çok yardımcı oldu”
Özellikle hakemlik tecrübesinde kazandığı baskıyla mücadele edebilme yeteneğinin, eczacılık yaparken kendisine çok büyük fayda sağladığını söyleyen tecrübeli hakem, şöyle devam etti:
“Müşterilerimizin ihtiyaçlarını ve acil durumlarını karşılamak için çabalarken her gün çok fazla baskı ile uğraşmak zorunda kalıyoruz. Ağız ve burun maskeleri, dezenfektan ve diğer birçok farmasötik ürün söz konusu olduğunda tedarik konusunda ülke çapında sıkıntılar var ve bu bizim sınırlarımızı daraltıyor. Hakem olarak yaşadığım deneyimler tüm bunlarla başa çıkmama yardım ediyor.
“Hükümet tarafından yapılan açıklamalara bağlı kalıyorum ve bu açıklamaları müşterilere aktarırken işin içine kişiliğimi de katıyorum. Bu durum, çoğu zaman olumlu sonuçlar doğuruyor. Bir hakem olarak, insanları tanımak ve onlara hitap etmek söz konusunda olduğunda kullanılacak sözcükleri ve doğru tonlamayı çok daha iyi öğrenirsiniz. Neyse ki, henüz eczanemde sarı veya kırmızı kart dağıtmak zorunda kalmadım ama sahada olduğu gibi eczanede de aynı kurallar var. Kararlarımın çoğunu sezgilerime dayanarak alıyorum”.
“Oruç tutmak, bedenimi temizliyor”
Ramazan ayı boyunca oruç da tuttuğunu söyleyen Hussein, bu ibadetin, bedenini temiz tuttuğunu kaydetti:
“Hafta sonları ve günlük antrenmanlar, Ramazan’ın şu anki oruç dönemi gibi pillerimi şarj etmeme yardımcı oluyor, yani bu ay oruç tutarak vücudumu temizliyorum. Bunun dışında, yeterince uyumaya ve sahip olduğum tüm endişeleri bir kenara koymaya çalışıyorum.”
“Neyse ki mali durumum hakkında endişelenmem gerekmediği bir işim var. Mesleğim, sokağa çıkma yasaklarının olduğu zamanlarda bile kapılarını açık tutmasına izin verilen önemli bir sektörün parçası olduğu için inanılmaz derecede şanslıyım. Ve ailemin güvende ve iyi olduğu bilgisi bana çok fazla enerji ve güç veriyor. ” (ASK)