Naz Aydemir Akyol: “14 aydır Pamir’i emziriyorum, maçlardan önce ve sonra ilgileniyorum”
A Milli Kadın Voleybol Takımı‘nın önemli oyuncularından Naz Aydemir Akyol, Hürriyet gazetesinden Abdülkadir Selvi’ye konuştu. Naz Akyol, 14 aylık olan oğlu Pamir’i kamplara ve maçlara yanında birlikte götürdüğünü ve 14 aydır emzirdiğini söyledi.
Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, A Milli Kadın Voleybol Takımı oyuncularından Naz Akyol ile konuştu. Selvi, Akyol ile aralarında geçen sohbeti köşesine taşıdı.
İşte Abdülkadir Selvi’nin, köşesinde yer verdiği mini Naz Akyol röportajı:
Kadın voleybol takımımız Hollanda karşısında maçı 2-0’dan 3-2’ye getirirken biz de ekran başında hop oturduk hop kalktık.
Kadın voleybolcularımızdan birisi de Naz Aydemir Akyol. Benim gibi siyaset kulisi yazan ama sporcularımızın başarısıyla da iftihar eden biri olarak, Naz kucağında çocuğuyla verdiği röportaj sırasında dikkatimi çekti. Hem başarılı bir sporcu hem başarılı bir anne olabilirsiniz. Hem milli formayı hem anneliği güzel bir şekilde taşıyabilirsiniz. O nedenle milli voleybolcumuzla konuşmak istedim. Ona antrenman yaparken ulaştım.
Hâlâ üzerinde Tokyo Olimpiyatları’na gitme hakkını kazandıkları anın heyecanı vardı. O an ne hissettiklerini sordum.
“Çok büyük bir mutluluk ve gurur duyduk. Bunu kelimelerle ifade etmek mümkün değil. Milli maçlarda çok ağır bir sorumluluk hissediyorsunuz omuzlarınızda. Milli formayı giymek, göğsünde o bayrağı taşımak çok büyük bir sorumluluk gerektiriyor. O duyguyla çıkıyoruz maçlara. O nedenle mutluluk ve gururu bir arada yaşadık” dedi.
Bence milli formanın hakkını fazlasıyla veriyorlar. Onlar bu milletin yüz akları.
“14 Aydır Pamir’i emziriyorum. Maçlardan önce ve sonra ilgilenmem gerekiyor”
Peki 2020 Tokyo Olimpiyatları’ndaki hedefleri ne?
“Olimpiyatlar sporun zirve noktası. Her sporcu kürsüde yer almak ve olimpiyat madalyasını boynunda taşımak ister. Biz de onu istiyoruz. Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmeye ve milli formanın hakkını vermeye çalışacağız” derken inançlıydı.
Onları olimpiyat kupasını kaldırırken izlemeyi dileriz.
Bu arada oğlu Pamir’in 14 aylık olduğunu öğreniyorum. Peki kamplara giderken, yurt dışı maçlarda Pamir’i de yanında mı götürüyor? Evet, götürüyormuş. Kendi ağzından dinleyelim:
“Milli takıma davet edildiğimde ‘Seve seve gelirim, benim için gurur verici ama Pamir’in de olmasını sağlayacak imkânları hazırlayabilir misiniz?’ dedim. İlk şartım Pamir oldu. Onlar da ‘Seve seve karşılarız’ dediler. Kamplara, maçlara, yurtiçinde, yurtdışında nereye olursa olsun Pamir’le birlikte gidiyoruz. 14 aydır Pamir’i emziriyorum. Maçtan önce de maçtan hemen sonra da Pamir’le ilgilenmem gerekiyor ama o bana ayrı bir motivasyon sağlıyor.
“Oteldeki odamızı oyuncaklarla dolduruyoruz, ona okuduğumuz kitapları yanımıza alıyoruz, otel odasını evdeki odasına benzetiyoruz. Pamir’in varlığı benim az uyumama neden oluyor ama onun varlığı dünyalara bedel oluyor. Bir anekdot aktarayım. Final maçlarını oynamak için Hollanda’ya giderken Pamir küçük bir kaza geçirmiş, dikiş atılmıştı. Dikişleri almak için Pamir’in uyumasını bekledik, uyudu, gece doktorumuzla birlikte dikişlerini aldık.”
“Genç kızlara ışık olmak beni mutlu ediyor”
Hem başarıları hem anneliği ile genç kızlarımıza da rol modeli oluyor. Bunu dediğimde milli sporcumuz çok mutlu oluyor.
“Bunu duymak ne kadar güzel” diyor. “Kız çocuklarının kurdukları hayallere ışık tutmak ne kadar mutlu ediyor beni bir bilebilseniz. Kız çocuklarının hayal kurmasını sağlayabilmek ne kadar önemli. Bunu yapabiliyorsam kendimi çok mutlu hissedeceğim” diyor.
Bu konuda yazdığı kitaplar var. İki kitabı var Naz Aydemir Akyol’un. “Üçüncü kitap yolda” diyor. Kitaplarını, kendi hayat hikâyesinden yola çıkarak hazırladığını söylüyor.
Elbette ki daha çok sorulabilirdi ama burada bitirmek istedim. Peki sizce de bu söyleşide bir eksik yok mu? Hani filenin sultanlarının kıyafetlerine söz etmişti ya bir belediye başkanı… Onu sormadım, ay-yıldızlı formayı başarıyla temsil eden kadın voleybolcularımıza o soruyu sormaya utandım.