Nadia Comaneci: Skorbord bozan rekor, sosyalist emekçilik, kaçış planı, iltica
Spor tarihinin en unutulmaz anlarından biri bundan tam 44 yıl önce yaşandı. 1976 Montreal Olimpiyatları tüm heyecanıyla sürerken, henüz 15 yaşını bitirmemiş Rumen bir jimnastikçi, 18 Temmuz 1976’da dünyadaki neredeyse tüm gözleri üzerine çevirdi. Nadia Comaneci isimli bu sporcu bunu nasıl mı yaptı? Cevabı basit ama yapılması imkansız bir şekilde: Olimpiyat tarihindeki ilk tam 10 puanı alarak.
1961’de Romanya doğan Nadia’nın adı, anlamı gibi ülkesine, hatta dünyada kendisi gibi olmak isteyen tüm genç kızlara umut olmuştu. Anlamı kadar Nadia’nın isminin hikayesi de oldukça ilginç. Zira bu isim, Rumence de değil.
Nadia’nın annesi Ștefania Comaneci, kızının ismini, izlediği bir Rus filminde başarılı ve idealist bir kadını canlandıran ‘Nadezha’ isimli bir karakterden esinlenerek koymuş. Rusça’da ‘umut’ anlamına gelen Nadezha’dan yola çıkarak kızına ‘Nadia‘ ismini koyan Stefania, hiç şüphesiz kızının önce ülkesi Romanya’ya, sonra ise tüm dünyaya umut olacağını bilmiyordu. Bir halkın göz bebeği olan bu küçük kız, elde edeceği başarılarla Romanya sınırlarını çokça aşacaktı.
Hiç şüphesiz Nadia’nın jimnastik sporuna ilk adım attığı okul, onu Nadia Comaneci yapan yolda en önemli etken oldu.
Zira Nadia, dünyanın jimnastikte en başarılı antrenörlerinden biri olan ve içlerinde Comaneci’nin de bulunduğu 9 Olimpiyat, 15 dünya, 16 Avrupa, 6 Amerika şampiyonunu antrene eden Macar Bela Karolyi tarafından keşfedilmiş ve Karolyi’nin onu bulabilmek ve kendi okulunda eğitmek için gösterdiği çaba sonrası jimnastik kariyerine onun yanında adım atmıştı.
Eğitim hayatının ilk dersinden çok kısa bir süre sonra esnekliğinin sınırlarını aşacağını ve çok iyi noktalara geleceğini gösteren Nadia, 1970’te düzenlenen Romanya Şampiyonası’na katıldı ve bu şampiyonada yer alan en küçük sporcu olarak tarihe geçti. Bu onun ilk tarihi başarısıydı ve tahmin edebileceğimiz gibi son da olmadı.
Ulusal anlamda kendi ülkesinde bir ilki başararak tarihe geçmek Nadia’yı tatmin etmemiş olmalı ki küçük sporcu 1975 yılında, henüz sadece 13 yaşındayken, bir gün eve, katıldığı bir şampiyonadaki neredeyse tüm madalyaları silip süpürerek geldi.
1975’te, henüz 13 yaşını bile doldurmamışken, Norveç’in Telemark eyaletinde bulunan Skien şehrindeki Avrupa Şampiyonası’nda katılan Nadia, burada dört altın, bir gümüş madalya kazanarak şampiyonaya damga vurmuştu. Nadia, orada yalnızca yer jimnastiği dalın birinci olamamış, diğer tüm dallarda birinci olmuştu.
Daha enteresanı, Nadia kariyerinde zirveye giden yolu minik minik adımlarken yolunun Türkiye’den de geçmiş olması. 1973’te Ankara’da, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 50. Yılı kutlanırken Nadia da oradaydı. Minik sporcu olimpiyattan üç yıl önce, Cumhuriyet’in 50. Yılı için düzenlenen etkinlikte Ankara’da sahne alarak performansını sergilemiş lakin henüz kimsenin dikkatini çekmemişti.
18 Temmuz 1976 günü, Montreal’deki tarihi Forum’da tarihi bir olay gerçekleşti.
Takım yarışmalarında asimetrik paralel, sanki o gün bir tarih yazılacağı biliniyormuşçasına, Sporting News tarafından “hokey tarihinde en çok katlı bina” olarak adlandırılan Montreal Forum‘da gerçekleşti.
Öyle ki biletler o gün karaborsaya düşmüş ve 250 dolara kadar alıcı bulmuştu.
Forum’u dolduran 86 bin kişi, tarihe tanıklık edeceklerini bilmeden küçük Nadia tarafından büyülenecekleri salonda hazır bulunuyordu. O gün o salonda bulunanların, salona girerkenki yüz ifadeler ile çıkarkenki yüz ifadeleri aynı değildi. Yüzlerde dehşetle karışık bir şaşkınlık ve hayranlık vardı.
Zira takım yarışmalarında asimetrik paralelde mavi, sarı ve kırmızı renkli bayrak için yarışan, ele avuca sığmayan bir kız çocuğu, sadece kendisinden değil o gün oradaki hiçbir jimnastikçiden beklenmeyen bir performansa imza atmış ve yedi jüriden de 10 tam puanı kapmıştı.
Öyleki Nadia, o gün bir insan icadı olan elektronik skorborda da aklını kaybettirmiş ve skorbord, Nadia’nın mükemmelliği karşısında adeta afallamıştı. Kimsenin 10 tam puan alamayacağı düşünülerek yapılan bu skorbord, sadece 3 rakamı, yani 9.99 saniyeyi gösterecek şekilde tasarlanmıştı. Hal böyle olunca bu dereceyi skobordda nasıl göstereceğini şaşıran Olimpiyat yönetimi, çareyi “1.00”, yani bir olarak göstermekle bulmuştu.
Denge aleti ve yer hareketlerinde altın madalya, diğer serilerde ve takım yarışmalarında ise gümüş madalya kazana Comaneci, ülkesinde adeta bir kahraman gibi karşılandı. Öyle ki Varşova Paktı’nın en önemli insanlarına verilen Sosyalist Emekçi Ödülü’ne layık görüldü ve bu ödülü alan en genç isim oldu.
Nadia, 1984’te jimnastiği bıraktığında 6 Olimpiyat, 2 Dünya, 9 Avrupa, 2 Dünya Kupası, 5 Üniversite yarışmaları dalında altın madalyası vardı.
Ancak hayat her zaman Nadia’nın istediği gibi gitmedi ve günü gelince Romanya’yı terk etmek zorunda kaldı -ki bu da adeta bir film gibi gerçekleşti. Çavuşesku rejiminin baskısı altındaki Romanya halkı için “özgürlük” gökyüzüne doğru giderek havalanıp orayı terk eden bir balondu.
Öyle ki kendisini yetiştiren Marta ve Bela Karolyi çifti 1981’de ABD’ye iltica etti.
Rejim, Nadia Comaneci’nin bu şöhretinden yararlanmak isteyip genç oyuncuyu istediği gibi yönlendirip kullanmaya başlamıştı ki Comaneci “artık yeter” diyip isyan bayrağını çekti ve ülkeyi terk etme kararı aldı.
Ancak bu, o kadar kolay olmayacaktı. Çavuşeşku yönetimi, Nadia’nın kaçmasını engellemek için özel önlemler aldı.
Nadia, tek başına bir kaçış planının gerçekleştirebilmenin imkansız olduğunu bildiğinden kaçacağı ülkeyle bir iş birliği yaptı.
27 Kasım 1989’da, rejimin düşmesinden yalnızca birkaç hafta önce, Amerika’nın Viyana elçiliği ile bir araya gelen Nadia, burada elçilik görevlileriyle birlikte bir plan yaptı. Macaristan üzerinden Avustruya’ya, oradan da Amerika’ya geçecekti. Öyle de oldu. Bataklık ve çamurdan oluşan, yer yer tepeleri de aştığı engebeli bir bir yolda altı saatten fazla yürüyerek sınırdan önce Macaristan’a, oradan da Avusturya’ya geçmeyi başardı. Oradan da kendisine sığınma hakkı verecek olan Amerika’ya uçtu.
2003’te Romanya’nın ABD fahri konsolosu olan Comaneci, ülkesinde sporla ilgili neredeyse her kurumunda onursal başkanlık görevinde bulunuyor. Onu ölümsüzleştiren 44 yıl önceki çekilmiş fotoğraf ise hala hafızalarda. (ASK)