Merve Dalbeler Aslan: Günde 4 saat antrenman yapmaya alışmış bir sporcunun evde kalması aslında hiç kolay değil
Eczacıbaşı Vitra forması giyen Merve Dalbeler Aslan, koronavirüs sebebiyle bulunduğu karantinada günlerini nasıl geçirdiğini anlattı.
Avrupa Voleybol Konfederasyonu’nun (CEV), voleybolsuz geçen dönemi renklendirmek amacıyla “Pass the Time” (Zamanı Geçir) isimli bir kampanya başlattı.
Vestel Venus Sultanlar Voleybol Ligi ekiplerinden Eczacıbaşı Vitra da bu kampanyaya paralele olarak bir yazı dizisi başlattı. Yazı dizisinin her bir bölümünde takımdan bir oyuncu, evde kaldığı bu süreçteki günlük rutinlerini, yaptığı egzersizleri ve içinde bulunduğumuz durumla başa çıkma yöntemlerini aktarıyor.
Yazı dizisinin geçene haftaki konuğu ise Merve Dalbeler Aslan oldu. Başarılı libero oyuncusu, kaleme aldığı yazısında, “Günde 4 saat antrenman yapmaya alışmış bir sporcunun evde kalması aslında hiç kolay değil” ifadelerini kullandı.
Aslan’ın yazısının tamamı şöyle:
“Çok yoğun bir tempodan evde egzersiz dönemine geçerken sanki yaz dönemine geçiyormuşum gibi düşünmeye karar verdim. Sezon bitince de antrenman yapmaya devam eden sporculardan olduğum için bu duruma alışmak zor olmadı. Nasıl ki yaz döneminde bir sonraki sezona hazırlanıyorsam, şimdi de kendimi önümde bir maç olması ihtimaline göre hazırlıyorum.
Her zaman kendime bir hedef koymayı seçmişimdir. Ben de bu süreçte evde antrenman yapmanın iyi yanlarına odaklanıyorum. Örneğin en sevdiğim diziyi izlerken antrenman yapabiliyorum. Günde 4 saat antrenman yapmaya alışmış bir sporcunun evde kalması aslında hiç kolay değil. Evde sadece oturduğumuzda, enerjimizi atamadığımız için gece uyumak zorlaşıyor ve daha huysuz olabiliyoruz. Kısacası mental olarak kendimi eve kapatılmış gibi hissetmeye değil de kendime ve sevdiklerime ayıracağım zamana odaklanıyorum. Sevdiklerimin sağlığını düşününce de evde kalmanın ne kadar değerli olduğunu görebiliyorum.
Size günlerimin nasıl geçtiğini anlatayım. Sabah vücudumun kalkma saatine göre günümü planlıyorum. Uyanınca 10 dakika boyunca aç karnına meditasyon yapıp eşimle birlikte kahvaltıya oturuyorum. Bu arada gündemde olanları takip ediyoruz. Hava güzelse balkonda oturup zaman geçiriyoruz. Kahvaltıdan ortalama iki saat gibi bir süre sonra antrenmanıma başlıyorum. Bazen eşimle bazen de tek başıma antrenmanımı bitirdikten sonra klasik duş alma, yemek yeme rutini devam ediyor.
Haftada üç gün Yüksek Lisans derslerim oluyor. Boş zamanımın bir kısmında onların ödevlerini hazırlıyorum. Diğer zamanlarda da dizi veya film izliyorum. Bazen eşimle tavla oynuyoruz. Günlük sıralama değişse de şimdilik günlerim bu şekilde geçti. Resim yapmayı çok seviyorum. İlerleyen zamanlarda ona da başlamayı düşünüyorum.” (ASK)