Mahkeme karar verdi: “Irkçı, kadın düşmanı, homofobik, sapık, uyuşturucu bağımlısı ve steroid kullanan bir hırsız”
Mahkeme, kadın ve LGBTİ+’lara karşı kötü niyetli ve homofobik davranışlar sergilemekle suçlanan beyzbol oyuncusu Lenny Dykstra hakkında karar verdi. Davada Dykstra’nın ırkçı, kadın düşmanı, homofobik, sapık, uyuşturucu bağımlısı ve steroid kullanan bir hırsız olduğu belirtilerek dosya kapatıldı.
Amerika Ulusal Beyzbol Ligi (MLB) All-Star’ına üç kez seçilen ve 1986 New York Mets takımıyla Beyzbol Oyunları Serisi şampiyonu olan Lenny Dykstra, geçen sene yazdığı 108 Stitches isimli kitapta kendisi hakkında hakarette ve iftirada bulunduğu gerekçesiyle Mets takımından eski arkadaşı Ron Darling’e dava açma girişiminde bulundu.
Darling, 57 yaşındaki Dykstra’yı “tüm zamanların beyzbol eşkıyalarından biri” olarak tanımlamış ve oyuncunun kadınlara, siyahilere, LGBTİ+‘lara ve aslında karşılaştığı herkese karşı korkunç davranışlar sergilediğini anlatan hikâyeler paylaştı.
Darling kitabında “İnsanlara birer pislikmiş gibi davranıyor, sanki hepimizden üstünmüş gibi etrafta dolaşıyordu. Pislik olan genelde kendisiydi” diye yazdı.
Bunun üzerine Dykstra, maddi tazminat talep ederek takım arkadaşını mahkemeye verdi. Dykstra, kendi ifadesiyle “spor dünyasını şaşırtacak düzenbazlığı” ortaya çıkarmaya hazırlanırken, mahkemenin kararıyla şoke oldu.
Zira davaya bakan hakim Robert D. Kalish, Darling’in Dykastra hakkında söylediklerinden daha ötesine kanaat getirerek davayı kapattı.
“Kadın ve LGBTİ+’lara karşı kötü niyetli davranışlar sergiliyor”
Hakim Kalish, Lenny Dykstra’nın “ırkçı, kadın düşmanı, homofobik, sapık, uyuşturucu bağımlısı ve steroid kullanan bir hırsız” olduğunu bildirerek Dykastra’nın açtığı tazminat davasını redetti.
Dykstra, geçmişte hakemlere şantaj yapmış ve sahtekârlık, yolsuzluk, araba hırsızlığı ve gayriahlaki davranıştan hüküm giymişti.
ABD hakaret yasasına göre, bir ifadenin iftira niteliğinde sayılabilmesi için o ifadenin yanlış ve onur kırıcı olduğu kanıtlanmak zorunda. Bu da davayı açan kişinin itibarının, bu iddiayla zarar görmesi gerektiği anlamına geliyor.
Ancak hakim Kalish, bu yüzden Dykstra hakkında iftirada bulunmanın veya onun onurunu kırmanın imkânsız olduğunu açıkça gösterdi.
Kalish, Dykstra’nın özellikle ırksal azınlıklar, kadınlar ve LGBTQ topluluğu dâhil olmak üzere çeşitli gruplara karşı sergilediği zavallı ve kötü niyetli davranışlarıyla alakalı bahsi geçen benzer hikâyeler göz önünde tutulduğunda, yasa gereği mahkemenin kitapta geçen alıntının sağduyulu insanların akıllarında [Dykstra hakkında] kötü düşüncelere neden olamayacağına veya Dykstra hakkında uzun zamandır kötü düşüncelerin mevcut olmasından dolayı onun toplumda kurulan arkadaşlık ilişkilerinde dışlanmayacağına karar verdiğini ilan etti.
Mahkeme bu durumun davayı reddetme için yeterli bir neden olduğunu düşündü ve Dykstra’nın davasını reddetti.
Hâkimi rüşvet kabul etmekle suçlayan Dykstra ise karara karşı ant içerek: “Daha işim bitmedi. Patlamış mısırlarınızı kapın!” ifadelerini kullandı. (AO/ASK)
*Ayşe Ongun, bu haberi Alan Savunması için PinkNews’ten çevirdi.