Maden faciasının ardından kız çocuklarını hayata kazandırmak için kurulan Medigün Soma Zaferspor’un hikayesi
2014’te Soma’da yaşanan maden faciasının ardından, kazada yakınlarını kaybeden kız çocuklarını spor yoluyla yeniden sosyalleştirmek için kurulan Medigün Soma Zaferspor,
Soma’da bir kadın futbol kulübü: Medigün Soma Zaferspor.
Hikayeleri ne yazık ki oldukça trajik bir olaydan sonra yazılmaya başlamış. Zira kulüp 2014 yılında Manisa Soma’da yaşanan maden kazansından sonra kuruldu. Kuruluş amaçları, bu travmayı yaşayan ailelerin kız çocuklarını yeniden sosyal hayata döndürmek olan bu kulüp, kısa sürede çalışmalarıyla uluslararası yatırımcıların desteğini gördü.
Kulüp, maden kazasında babalarını ve/veya abilerini kaybeden kız çocuklarının spor yoluyla güçlü, mutlu ve umutlu olmalarını sağlamak için var gücüyle çalışırken, kısa vadede diliminde bunu başarmış görünüyor.
İlçedeki bir hastane, kuruluşundan itibaren kulübe isim sponsorluğu yaparak başlangıç aşamasında kulübün diğer kadın futbol kulüplerine kıyasla daha geniş imkanlara sahip olmasını sağlarken, devamında ulaşılan başarılarla bu yatırımcıların sayısı artmış
“Kadınların ve kız çocuklarının olduğu bir kulüp yaratmak istedik”
Alan Savunması’na konuşarak kulübün kuruluş sürecini anlatan kulüp başkanı ve antrenörü Hakan Arslancan, “Maden kazasından sonra kurulduk. Çocukların psikolojik travmayı atlatabilmeleri için bir kenar mahallede spor eğitimine başladık.” dedi.
Bulundukları ilçenin sosyoekonomik açıdan oldukça zayıf bir bölge olduğunu söyleyen Kayacan, “Ekonomik ve sosyal yönden dezavantajlı çocukların olduğu ilçemizde futbol eğitimi vermeye başladık, sonra özellikle kız çocuklarının yetenekli olduğunu fark edince destekler bulup bir kulüp kurduk ve genellikle dezavantajlı olduğunu düşündüğümüz kız çocuklarına eğildik. Kadınların ve kız çocuklarının olduğu bir kulüp yaratmak istedik.” diye konuştu.
Zaman içinde aldıkları destekle imkanlarında büyük bir gelişme olduklarını söyleyen Kayacan, “İçerisinde spor salonu, kapalı yüzme havuzu, fitness salonu ve yemekhanesi olan büyük bir kompleksimiz var.” dedi.
“Uluslararası firmalardan destek görüyoruz”
Kayacan, projelerini ve başarılarını gören kulüplerin kendilerine maddi yardımda bulunduğunu söyledi. Uluslararası firmalarla çalıştıklarını belirten Arslancan, yatırımların artmasını umduklarını söyleyerek şu ifadeleri kulandı:
“Şimdi çok uluslu finansal hizmetler şirketi VISA ile iş birliğine gittik. Kendilerinin bir futbol projesi var bu projenin Türkiye’de desteklediği 7 kulüpten biriyiz. Ayriyeten Vodafone ile de bir anlaşmamız oldu ve imdi kendilerinin gerçekleştirdiği bir akademide 15 tane sporcumuz yer alacak.”
“Aileler ilk başta önyargıyla yaklaşıp kızlarını göndermediler”
Ailelerin, kızlarının futbol oynamalarına verdiği tepkiler hakkında da konuşan Arslancan, ilk başta önyargılarla karşılaştıklarını söyledi.
Ailelerin, kız çocuklarını göndermekten çekindiklerini ve bunun hem toplum baskısı hem de kendilerini tanımadıklarını için güvenememelerinden kaynaklandığını söyleyen Arslancan, şöyle devam etti:
“Aileler ilk başta bizim bu işi başaramayacağımızı düşündüler ve uzak durdular. Önce bir süre uzaktan seyrettiler. Sonrasında biz uluslararası bazda ödüller alıp milli takıma sporcular gönderince ve tesislerin kalitesini de görünce bize inandılar ve çocuklarını göndermeye başladılar. Bunun dışında ataerkil bir toplum oluşumuzdan kaynaklanan ‘toplum baskısı’ sebebiyle de ilk başta kız çocuklarının futbol oynamasına müsaade etmediler, bu sebeple de bir süre az sayıda kız çocuğuyla antrenman yaptık ancak sonrasında sayı tahminimizden çok daha fazlasına ulaştı.