Diğer Sporlar, Dünya

Kick boks şampiyonu Ruqsana Begum ile tanışın: Ya Muay Thai yapmak Müslüman olma ilkelerine aykırıysa?

Alan Savunması

Bangladeş asıllı İngiliz profesyonel boksör Ruqsana Begum, muay thai yapıyor oluşunu babasından nasıl sakladığını anlattı. Dünya Kickboks Derneği kadın Atomweight Muay Thai boks şampiyonu ve İngiliz Muay Thai Takımı kaptanı Begum, babasının, İslamiyete aykırı olduğu gerekçesiyle boks yapmasına izin vermemesine karşın bu sporu gizli gizli nasıl yaptığını anlattı.

Begum, 25 Haziranda yayımlanacak “Born Fighter” isimli otobiyografi kitabından bir alıntı yayımladı, Eylül Akbulut Alan Savunması için çevirdi.

Bu anın geleceğini biliyordum. Üç buçuk yıl boyunca sürekli yakalanma korkusuyla hayatını sürdüren bir kaçak gibi hissettim. Ama bunun için hala hazırlıksız hissediyordum. Ne söylemeliydim? Ne söyleyebilirdim? Hiçbir şey demedim. Donmuştum. Babam en alt basamaktan bana dik dik bakarken merdivenin ortasında kalakalmıştım.

Birkaç dakika önce beni antrenman dönüşü eve dönüp her zaman yaptığım gibi görünmemeye çalışarak görece daha güvenli sayılan odama çıkmaya yeltenirken yakalamıştı.

“Ruqsana, neden o şekilde yürüyorsun?” Merdivenlerden yukarı doğru koşarken sesi beni yakaladı.

“Ne şekilde?” Kelimeler ağzımdan çıkar çıkmaz onları geri tıkmak istedim.

“Boksör gibi.”

Donup kalmadan önce ancak sondan bir önceki basamağa kadar ulaşabilmiştim. Biliyordu. Döndüm ve dikildim, beynim bir cevap bulmak için uğraşırken ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum. En sonunda arkamı döndüm – tamamen dürüst olmadığım için bir daha asla ona bakamayacaktım – ve koşu bandı ve yorgun bacaklarımla ilgili bir şeyler mırıldandım. Sonra hareket etmek için kendimi zorladım, her seferinde bir bacağımı kaldırarak odama biraz daha yaklaşıp ondan uzaklaştım.

Savaş mı kaçış mı? Ringin dışında her zaman ikincisi, özellikle söz konusu ailemse. Yüzleşmeyi önlemek için her şeyi yapardım. Hala beni izliyor muydu bilmiyorum ama her ihtimale karşı mümkün olduğunca sakin hareket etmeye çalıştım. İçten içe ‘sakin’ dışında her şeydim.

“Babamın görmemesi için şampiyonluık kupamı çöpe atmayı düşündüm”

Ruqsana Begum | Fotoğraf: GYM Shark

Aklımdan milyon tane düşünce geçiyordu. Gerçekten biliyor muydu? Bilmiyorsa neden öyle söylesin? Ve eğer biliyorsa neden bir şey söylemesin? Odama girince doğruca ilk kazandığım kupayı sakladığım komodinime gittim. Kaide üzerinde duran altın bir boksör figürüydü.

Boksörün ayaklarının altında şu kelimeleri taşıyan gümüş bir tabak vardı: Ruqsana Begum – U21 Atomweight Şampiyonu.

Ya bulmuş olsaydı? Çok aptaldım. Kupayı eve asla getirmemeliydim. Dolabımda eski plastik torbalar buldum ve kupayı onlarla sardım. Bir dahaki sefer dışarı çıktığımda doğrudan komşunun çöp kutusuna gidecekti.

Bütün haftam Pazar öğleden sonrası yapacağım sparringi beklemekle geçti; torba dövmek, güçlü darbeler üzerinde çalışmak. Ancak bu heyecan ve beklenti bir huzursuzluk duygusuyla karıştı. Bunu yapmama izin var mıydı?

Peki ya Muay Thai yapmak – kıyafet kodu, başka bir kişiye karşı şiddet kullanma anlayışı – Müslüman olma ilkelerine aykırıysa? Bu tartışma kafamda şiddetlendi, beni içten içe yiyordu. Yıllardır böyleydi. Ama uzaklaşamamıştım. Beni nasıl mutlu ettiğini hissedebiliyordum, bu spora aşıktım.

Londra’nın doğusundaki Bethnal Green’de, geleneksel bir Bangladeş topluluğunda büyüyen en büyük kız evlat olarak benden beklentiler vardı. Evdeki işlere yardım etmek, görücü usulü evlilik yapmak. Ter dolu bir spor salonunda birini yumruklamak kesinlikle bu resmin bir parçası değildi.”

-Ruqsana Begum

“Ne zaman gerilsem, camiye gidip huzur bulurdum”

Ailem için olmak istediğim kişi ile kendim için olmak istediğim kişi arasında denge kurmak zordu. Ne zaman olaylar üzerime geliyormuş gibi hissetsem Londra Merkez Camii’ne giderdim. Orada, adımımı atar atmaz kendimi rahat hissetmeme neden olan bir şeyler vardı.

Üniversiteden sadece 10-15 dakika mesafede olduğu için derslerle boğuştuğum ve gerçek anlamda paniklediğim belirli günlerde camiye gider ve bir saat boyunca otururdum. Bazen de hutbeyi dinlerdim.

Din, hayatımın bir parçası olduğu için her zaman minnettarım; bu çok güçlü bir şey. Din, sporla birlikte, beni umutsuzca ihtiyaç duyduğum dayanıklılıkla donattı. Çünkü diğerleri yitip gittiğinde elinizde kalan tek şey inancınız ve umudunuzdur.

“Muay Thai’de aldığım yaraları eteğimle gizliyordum”

Fotoğraf: Ruqsana Begum | Instagram

Kız kardeşim Ane, Muay Thai yaptığımı başından beri biliyordu. Ane, benden sadece bir yaş küçük, onunla her zaman yakın olmuşuzdur. O benim en iyi arkadaşımdı. Birbirimize her şeyi anlatırdık. Böyle olmasaydı bile, aynı odayı paylaştığımız için ondan bir şey saklamak imkansız olurdu.

Ane’e babamın kupayı bulduğunu ve bu yüzden Muay Thai’ı bırakmak zorunda kalacağımı söyledim. Önemli bir parçamı bırakmak zorunda kalacaktım. Ane ikna olmamıştı. “Eğer biliyor olsaydı, bildiğinden emin olurdun. Emin misin?”

Konuşurken yaklaştı ve beni döndürdü. Her antrenmandan sonra beni kontrol eder, anne ve babamızdan saklamam gereken herhangi bir kesik veya çürük olup olmadığına bakardı. Özellikle bacak arkalarımı incelerdi, Muay Thai’da tekmeler yumruklardan daha şiddetli olabiliyor, ancak buradaki izleri pantolon veya uzun etekle saklamak oldukça kolaydı.

Kollarım da sık sık vücudumu veya kafamı hedefleyen tekmeleri engellemekten yaralanırdı. Uzun kollular çürükleri yılın büyük çoğunluğunda örterdi ama yaz aylarında ciddi zorluk çekerdim. Dışarısı 25 dereceyken aile yemeğinde kışlık kıyafetlerle terlerdim.

Şimdiye kadar şanslıydım. Hiç ciddi bir yüz hasarı almamıştım. Sıklıkla savunmamın bu kadar iyi olmasının nedeninin bu olduğunu düşünürüm. Tek yapmam gereken kızının şişmiş, yumruklanmış göz çukuruyla karşı karşıya kalan babamın yüz ifadesini gözümde canlandırmak ve böylece konsantrasyon seviyemi iki katına çıkarmaktı.

Ane görünür bir hasar bulmadı. Gidip anneme akşam yemeğinde yardım etmek için serbesttim.

Anne ve babamın isteklerine aykırı olduğunu bildiğim bir şey yapmak, beni bir anlamda daha iyi bir evlat yapıyordu. Boks salonunda olmadığım zamanlarda üniversitede derslere giriyor, kütüphanede çalışıyor ya da günlük ev işlerini yapıyordum.

Sosyalleşmek yok, parti yok, erkek arkadaş yok. Ringin dışında, mükemmel evlattım. (EA/ASK)

İlginizi Çekebilir

...
33 yaşındaki dağcı Sevgül Eraslan, Ağrı Dağı’yla evlendi!
...
Tokyo Olimpiyat Oyunları: Kadın sporcuların ‘cinsellik çağrıştıran’ görüntüleri yayımlanmayacak
...
Şarkıcı Pink, bikini yerine şort giyen Norveçli kadın sporcuların cezasını ödeme teklifinde bulundu
...
Güney Kore Kadın Okçuluk Takımı 33 yıldır altın madalyayı kimseye kaptırmıyor

SOSYAL AĞ

Popüler Haberler

...
12 yaş altı kız futbol Takımı erkekler liginin şampiyonu oldu

1340 kere okundu.

...
Fatih Terim’den trans kadın Selin Ciğerci ile evli olan Tuzlasporlu futbolcu Gökhan Çıra’ya transfobik gönderme

1285 kere okundu.

...
Pernille Harder Chelsea’de: Kadın futbol tarihinin en pahalı transferi

1235 kere okundu.

  1. https://vinturigallery.com/
  2. https://www.pelumrd.org/
  3. https://www.reachtbnetwork.org/
  4. https://verticalrhythm.org/
  5. https://praznikmimoze.com/
  6. https://chattanoogaanc.org/
  7. https://www.ffbanimalshelter.org/
  8. https://www.climatecostproject.org/
  9. https://marychristiefoundation.org/
  10. https://sunyeye.org/
  11. https://www.aftib.org/
  12. https://www.nspsmo.org/
  13. https://fictiontofashion.com/
  14. https://www.cmu-cisr.org/
  15. https://alansavunmasi.org/
  1. HOME