Kapsayıcı Futbolu Düşlemek: ”Yalnız olmadığımızı gördük”
Bilgi Üniversitesi’nde, futbola toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle yaklaşılan ”Kapsayıcı Futbolu Düşlemek” başlıklı bir atölye gerçekleştirildi. Kadın ve kuir futbol takımı temsilcileri, alan ve alan dışı çalışan STK‘ların yanı sıra teknik direktör ve spor yorumcularının da katıldığı etkinlikte, spor alanlarındaki ayrımcı politikalar ve bunlara karşı geliştirilecek çözüm önerileri tartışıldı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, Avrupa futbolundaki ayrımcılığa karşı koymak amacıyla çalışmalar yürüten Fare Network‘un desteğiyle İstanbul Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü, Bilgi Gender ve Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği ortaklığında futbola toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifiyle yaklaşılan ”Kapsayıcı Futbolu Düşlemek” başlıklı bir atölye gerçekleştirildi.
Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Ağı BoMoVu ile Şiddetsizlik Merkezi‘nin de atölye çalışmalarıyla katkı sunduğu etkinlikte, spor alanları ve spor medyasındaki her türlü ayrımcı tutum ve davranışlar tespit edildi. Sportif Lezbon ve Q-Bitches gibi kuir futbol takımlarının yanı sıra toplumsal cinsiyet alanında çalışmalar yürüten sivil toplum kuruluşları ile spor alanlarında ötekileştirilmeye maruz kalmış kadın, LGBTİ+ ve heteroseksüel bireylerin de yer aldığı etkinlikte bu cinsiyetçi, homofobik ve ayrımcı politikalara karşı gerçekleştirilebilecek çözüm önerileri tartışıldı.
”Yalnız olmadığımızı gördük”
Etkinliğin açılış konuşmasını, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cem Tınaz yaptı. Sporda toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine konuşan Tınaz, spor yoluyla sosyal güçlenmede en önemli etmenlerden birinin toplumsal cinsiyet eşitliği olduğunu söyledi.
Tınaz’ın ardından söz alan Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi. Yağmur Nuhrat da spor alanındaki toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine çalışan katılımcılarla bir arada olmanın öneminden söz etti. Nuhrat, “Futbolun çeşitli aktörleriyle toplumsal cinsiyet üzerine konuşabilmek heyecan verici” dedi.
Etkinliğin düzenleyicilerinden olan Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği‘nde görev alan Hilal Esmer, “Birimizin hayali hepimiz için çok değerli, bize yalnız olmadığımızı hatırlattığınız için teşekkürler” ifadelerini kullanırken Bilgi Üniversitesi Spor Yöneticiliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi İlknur Hacısoftaoğlu ise etkinlikte bulunan katılımcıların farklı disiplinlerden olmasının oldukça önemli ve değerli olduğunu söyledi. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için alanda çalışan kimselerle farklı disiplinlerin ortak bir paydada buluşması gerektiğini belirten Hacısoftağlu, “Birlikte hayal etmek üzere buradayız” dedi.
”Futboldaki militarist dilden kurtulmak gerek”
Katılımcılar gruplara ayrılarak, önceden belirlenen 5 temel başlık üzerinden spordaki toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair sorun tespiti yaptı ve bu sorunların çözümüne yönelik akıl yürüttü.
Örgütlenme ve dayanışma, medya, dil, çocuklukta futbol ve bedensellik & performans başlıkları üzerinden tartışmalar yürüten grup/katılımcılar, kendi başlıklarında ulaştıkları bulgular üzerinden bir sunum gerçekleştirdi.
Dil başlığında özellikle futbolun cinsiyetçi ve militarist bir dile sahip olduğu, öncelikle bu terim ve söylemlerden kurtulmak gerektiği belirtildi. ”Kale” ve ”hücum” terimleriyle futbola bir savaş dilinin yerleştirildiği belirtilirken ”takımının en önemli gol silahı” vs. gibi benzetmelerle bu dilin yeniden üretildiği vurgulandı.
Çocuklukta futbol başlığında, engeller, imkanlar ve yöntemler; erkek hegemonyası, eşitsizlik, toplumsal erkeklik, mevki değersizleştirme, politika belgesi, bireysel soyunma kabinleri, çocukların desteklenmesi ve yetişkin desteği gibi konulara değinildi.
Medya başlığında ise ana akım ve alternatif medyanın kadın ve LGBTİ+ sporculara yaklaşımına değinilirken medyada çoğunlukta erkek sporcuların yer bulduğu ve kadın ve LGBTİ+ sporculara yönelik haberlerin yok denecek kadar az olduğu kanısına varıldı.
”Futbolun cinsiyetsizleştirilmesi için mücadele ediyoruz”
Etkinliğin katılımcılardan Sportif Lezbon forması giyen İlke Cide, Sportif Lezbon olarak futbolun cinsiyetsizleştirilmesi için mücadele ettiklerini belirterek, ”Hem kendi adıma hem de takımım adına burada bulunmak benim için gerçekten büyük bir şans. Çünkü biz Sportif Lezbon olarak futbolun cinsiyetsizleştirilmesi ve futboldan dışlanan herkesi yeniden oyun alanına dahil edebilmek için mücadele ediyoruz. Bu bağlamda burada bulunarak etkinliğin düzenleyicileri ve katılımcılarla fikir alışverişinde bulunmak, sorunları tekrar gözden geçirmek, yeni sorunları tespit etmek ve bunlara birlikte çözüm üretmek bizler için çok önemli” dedi.
Teknik direktör ve futbol yorumcusu Özgür Gözüaçık da etkinliğin paydaşlarından biriydi. Türkiye’nin ilk kadın teknik direktörü olan Gözüaçık, ”Yıllardan beri erkek egemenliği altında olan futbolun bugünkü organizasyonda kadınlar tarafından oldukça benimsendiğini ve bunun çok geniş kitlelere yayılması için çalışmalar yapıldığını görmek beni çok mutlu etti” ifadelerini kullandı. (ASK)