Faruk Bildirici, Hürriyet’i eleştirdi: Başörtülü genç kızı linç edenler neden gizlendi?
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Hürriyet gazetesinin başörtülü bir kadının paylaştığı spor/egzersiz videosu nedeniyle hakaretlere maruz kalmasıyla ilgili haberde, linç edenlerin kimliklerini gizlenmesine dikkat çekti.
Sakarya Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü öğrencisi Duygu Akın, geçtiğimiz hafta, karantina sürecinde evde yapılabilecek video egzersizlerini gösterdiği bir video paylaşmıştı.
Görüntüleri Twitter hesabından paylaşan Akın, başörtülü olması sebebiyle sosyal medya kullanıcıları tarafından çeşitli nefret söylemlerine maruz kalmış ve sosyal medyada gündem olmuştu.
Gündem olmasının ardından olay, haber sitelerine de konu oldu. Hürriyet gazetesi de olayı haberleştirirken, gazeteci ve medya ombudsmanı Faruk Bildirici, eskiden okur temsilcisi olduğu Hürriyet’e, kamuoyunda konuşulan bir haberi veriş şekli nedeniyle eleştiride bulundu.
TIKLAYIN- Başörtülü sporsevere linç girişimi: “Tesettür böyle zulüm görmedi”
Gazetenin, haberde linç edenleri gizlediğini söyleyen Bildirici, “Bu kez saldırının bizzat muhafazakârlardan geldiğinin üstü örtülmemeliydi” dedi.
“İyi de kim yapmış bu linci”
Bildirici, “İyi de kim yapmış bu linci? ‘Bazı kullanıcılar’ demek yeterli fikir vermiyor lincin sorumluları hakkında. Haberi okudum sonuna kadar. Orada da ‘bazı takipçiler’ adres gösteriliyordu: ‘Bazı takipçileri ‘Başörtüsünü kazandık ama içindeki beyni kaybettik’, ‘Tesettür 28 Şubat’ta bile böyle zulüm görmedi’, ‘Süslüman show’a hoşgeldiniz’, ‘Cidden merak ediyorum neden böylesiniz? Hangi bakış açısı hangi inanç size böyle olmayı normalleştiriyor. Allah aşkına hakkını veremiyorsanız çıkartın atın şu başınızdakini’ gibi mesajlarla Akın’ı eleştirdi. Görüldüğü gibi, linç düzeyinde saldıranların adresi haberde de açıkça yazılmamış. Sadece haberi sonuna kadar okuyan dikkatli okurlar, ‘bazı takipçiler’, “bazı kullanıcılar”ın kimler olduğu konusunda çıkarımlarda bulunabilir. Elbette bu editoryal bir tercih…” ifadesini kullandı.
Yazısında Akın hakkında yorum yapanların isimlerine yer veren Bildirici, “Durum böyleyken, başörtülü bu genç kızın İslami kesimden bazı kişiler tarafından linç edildiğini haberde uygun bir dille yazmak gerekliydi. Zira hepimiz biliyoruz ki, bu ülkede ‘başörtülü kadına saldırı’ denince ilk akla gelen hemen Seküler/Cumhuriyetçi/Atatürkçü kesimdir. Haberlerde de hemen adres gösterilir, suçlamalar yöneltilir.” görüşünü savundu.
Bildirici yazısında şunları kaydetti:
Kuşkusuz fizyoterapi öğrencisi genç kızı sosyal medyada linç eden, davranışına ve yaşam biçimine müdahale hakkını kendinde gören muhafazakar tipler de bu ülkedeki tüm muhafazakârları temsil etmiyor. O saldırganların tutumundan dolayı bütün muhafazakârlar suçlanamaz. Ancak bu ülkede başörtülü kadınlara saldırılar hep Atatürkçü/Cumhuriyetçi/Seküler kesimden bilinir, söylenir, onlar suçlanırken haberde gerçek özneyi gizlerseniz, belleklerdeki özne hatırlanır, bu kaçınılmaz. O nedenle bu kez saldırının bizzat muhafazakârlardan geldiğinin üstü örtülmemeliydi. Saldıranlar da öyle bir iki kişi değil, onlarca…
Yazının tamamını, buradan okuyabilirsiniz.