Ece Türkoğlu: ”Kadın isterse her şeyi yapar!”
İlkokulda köydeki erkeklerle futbol oynayarak başladığı kariyerinde Türkiye A Milli Kadın Futbol Takımı’na kadar yükselen Ece Türkoğlu, geçtiğimiz haftalarda Karadeniz Ereğlispor’dan Amerika Birleşik Devletleri Kolej Ligi takımı Old Dominion Üniversitesi’nin kadın futbol takımına transfer oldu. 20 yaşındaki futbolcu, transfer sürecini ve hedeflerini Alan Savunması’ndan Ali Safa Korkut’a anlattı.
Zonguldak’ın Ereğli ilçesinin İmranlar köyünde dünyaya gelen Ece Türkoğlu, futbol oynamaya küçük yaşlarda başladı. Köydeki erkek yaşıtlarıyla oynayarak başladığı futbol, sonrasında onun hayatını değiştirdi.
Futbol oynamaktan eğitim hayatı boyunca da vazgeçmeyen Türkoğlu, ilkokula giderken teneffüste erkeklerle futbol oynadığı sırada Beden Eğitimi öğretmeni tarafından fark edildi. Öğretmeninin yönlendirmesiyle Karadeniz Ereğli Belediyespor Kadın Futbol Takımı’nın seçmelerine katılan Türkoğlu, burada yeteneğiyle dikkat çekti ve lisansının çıkartılmasıyla futbolculuk kariyerine başlamış oldu.
2011’de katıldığı Karadeniz Ereğli Belediyespor’da sergilediği başarılı performansla Türkiye Kadın Milli Futbol Takımı hocalarının da dikkatini çeken Türkoğlu, U-15, U-17, U-19 ve son olarak da A Takım olmak üzere milli takımın tüm yaş gruplarında forma giydi. Özellike A Takım’da çıktığı ilk milli maç olan Macaristan karşılaşmasında yaklaşık 35 metreden attığı golle Avrupa kulüplerinin de ilgisini toplayan Türkoğlu, geçtiğimiz haftalarda ABD Kolej Ligi (NCAA) ekiplerinden Old Dominion Üniversitesi’nin kadın futbol takımına transfer oldu. Eğitim hayatını da takımının bağlı bulunduğu üniversitede tam burslu olarak sürdürecek olan Türkoğlu, futbol dışında, matematik ve bilim üzerinde çalışmalar yapabileceği bir bölüm okumak istiyor. Türkoğlu’yla transfer sürecini ve hedeflerini konuştuk.
Türkiye’deki kadınların futbola başlama hikayesini az çok biliyoruz ancak seninkini de duymak isteriz. Futbola nasıl başladın?
Köyde yaşayan bir ailenin çocuğuydum ve köyde kız çocuklarının yöneleceği, yapabileceği tek spor erkeklerle futbol oynamak oluyordu. Ben de futbola öyle başladım. Eğitim hayatım boyunca da futbol oynamaya devam ettim. İlkokula giderken, okulun bahçesinde futbol oynadığım bir gün Beden Eğitimi öğretmenimiz beni görmüş. ‘’Sen yetenekli bir futbolcusun’’ diyerek beni profesyonel olarak futbol oynamaya yönlendirdi. Altyapı seçmelerine girdiğim Karadeniz Ereğli Belediyespor’da başarılı bulundum ve lisansım çıkartıldı. Böylelikle futbolculuk hayatım başlamış oldu.
Ailen bu duruma nasıl yaklaştı peki, tepki gösterdikleri oldu mu?
Ailem bu duruma hiçbir zaman olumsuz yaklaşmadı, futbol yaşantımı her zaman sonuna kadar desteklediler. Amerika Birleşik Devletleri’ne transfer sürecimde de bana olan inançlarını bir kez bile kaybetmedikleri için en başta ve en büyük teşekkürü onlara etmem gerek.
ABD’den transfer teklifi alınca ilk ne hissettin?
Futbola başladığımda hayalim hep belliydi, yurt dışında oynamak istiyordum, hep bu doğrultuda çalıştım. Old Dominion Üniversitesi’nden ilk teklif geldiğinde hedefime yaklaştığımı hissettim ve ne kadar mutlu olunabilirse, ne kadar heyecanlanılacaksa o kadar mutlu ve heyecanlı hissettim.
Tekliften sonra ABD’ye transfer olma kararını vermek zor oldu mu? Bu süreçte neler yaşadın?
Aslında bu benim yurt dışından aldığım ilk teklif değildi. Geçtiğimiz yıl ABD’deki başka bir üniversite takımından teklif almıştım, hatta ona güvenerek Türkiye’de üniversite tercihi de yapmamıştım. Fakat vize başvurum olumsuz sonuçlanınca bu transfer gerçekleşmedi. Benim de acemiliğime gelmişti, evrakları eksik toplamıştım, vize başvurum bu sebeple reddedilmişti.
Bu durum beni çok üzmüştü tabii ki, hem çok istediğim yurt dışı hayalim gerçekleşmemişti hem de Türkiye’de herhangi bir üniversitede okuma imkanı elde edememiştim. Çevremdeki insanların da ‘’Fen Lisesinde okuyup nasıl üniversite tercihi yapmazsın’’ tepkileriyle karşılaşmıştım.
Bu yıl Old Dominion Üniversitesi’nden teklif gelince çok heyecanlandım. Onlar da beni kadrolarına katmak konusunda çok istekliydiler. Bu çabalarını görünce heyecanım bir kat daha arttı. Mart ayında okulu gezip görmem için bana bir davetiye gönderdiler. Bu kez olacağını biliyordum ama yine de bir ‘’ya olmazsa’’ düşüncesi vardı içimde. Bu ihtimal beni korkutuyordu ama ben bütün tepkilere kulağımı kapattım. Sonucu sadece beni ilgilendirirdi ve ‘’yapamazsam da tecrübe kazanmış olurum’’ diye düşündüm. Benim için zor bir süreçti ancak bu kez vize almayı başardım (gülüyor).
”Bilim üzerine yoğunlaşmak istiyorum
Üniversite eğitimini nasıl sürdüreceksin? Futbol dışında hangi meslekte uzmanlaşmak istiyorsun?
Üniversite eğitimimi de futbol takımında bulunduğum Old Dominion Üniversitesi’nde tam burslu olarak sürdüreceğim. Başlangıç aşamasında 4 aylık temel bir İngilizce ve Matematik eğitimi alacağım. Sonrasında ise yönelmek istediğim alana dair bir tercih yapacağım. Şu aşamada aklımda belli bir bölüm yok ama matematik ve bilim üzerine yoğunlaşmak istiyorum, bu doğrultuda bir bölüm seçeceğim.
İlk defa ailenden bu kadar uzakta yaşayacaksın. Senin için de zor olacaktır. Bu konuda neler söylemek istersin?
Evet biraz zor olduğunu söylemeliyim. Öncelikle ülkeme çok uzak bir yerdeyim. Yıllarca milli takımla birlikte bir çok ülkeye gittim ama ailemin ve sevdiklerimin yokluğunu hiç bu kadar hissetmedim. Şu an başka, bambaşka bir yerdeyim. Bu alışma sürecinin yaşattığı zorluğun altından kalkmak için her şeyimi vermeliyim.
Bundan sonraki hedefin veya hedeflerin nelerdir?
Her ne kadar hayalimi gerçekleştirmiş olsam da, durmak gibi bir niyetim yok. Hiçbir şey bitmedi asıl şimdi başlıyor. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra ABD veya Avrupa’nın profesyonel liglerinde futbol oynamak istiyorum.
”Kadın sporcular hedeflerini yüksek tutmalı”
Türkiye’nin ve Türkiye Futbol Federasyonu’nun kadın futboluna olan yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsun?
Kadın futbolu son dönemde ülkemizde iyi bir ivme kazandı. Yeterli olmamakla birlikte ufak da olsa bir gelişme olduğu açık. Medyanın kadın futboluna ilgisi artmış durumda. Keza ülkenin önde gelen şirketleri de öyle, çeşitli sponsorluklar yoluyla kadın futboluna yönelmiş vaziyetteler.
Ancak söylediğim gibi tüm bunlar yeterli değil, ülke olarak kadın futbolunda daha ileri seviyelerde olmalıyız. Öncelikle, ‘’Futbol mu oynuyorsun? Erkeklerin oynadığından mı oynuyorsun?’’ gibi soruların artık sorulmaması gerekiyor. Bu noktayı artık aşmalıyız. Futboldan bahsederken insanların aklına ilk olarak bunun bir erkek oyunu olduğu gelmemeli. Bu herkesin oyunu. Kadınlar isterlerse her şeyi yapabilirler! Umarım ülkemizdeki kadın sporcular da bunun farkında olurlar ve hedeflerini daima yüksek tutarlar.
Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?
Eklemek istediğim bir kaç şey var. Şu an Amerikadayım ve hiçbir şeyin dışardan göründüğü gibi kolay olmadığını söylemek istiyorum. Bu noktaya gelene kadar çok zorluklar yaşadım, vazgeçmeyi düşündüğüm oldu ama hiçbir zaman pes etmedim. Şimdi ise tüm bu çabalarımın karşılığını aldığımı düşünüyorum.
Burada dikkatimi çeken ilk şey, buradakilerin spora ve kadın futboluna ne kadar önem verdikleri oldu. Ülkemizde olmayan birçok imkan burada kadın sporculara sunulmuş durumda. Kulüpler sporcularla çok ilgili, uyku düzenimizden beslenmemize kadar her şeyimizle ilgileniyorlar. (ASK)