Cem Dizdar’dan şiddet iddialarına ilişkin açıklama: “Mağdur olan benim, bunu feminist hukukçulardan öğrendim”
Ünlü spor yorumcusu Cem Dizdar, eski eşi Selin Barlas’ın sosyal medya hesabından bir paylaşım yaparak Dizdar tarafından şiddet gördüğünü söylemesi üzerine bir açıklama yaptı. Dizdar, “Sonuç olarak, ısrarla ve inatla söyleyeceğim şey şudur; ben sözel, psikolojik ve fiziksel şiddetin faili değil, mağduruyum” dedi.
Ünlü spor yorumcusu Cem Dizdar’ın eski eşi Selin Barlas, dün akşam saatlerinde sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile Dizdar’dan şiddet gördüğünü söyledi.
Barlas’ın paylaşımının sosyal medyada ve basında geniş yankı uyandırmasının ardından iddiaların odağındaki Cem Dizdar’dan bir yazılı açıklama geldi.
Kadının beyanının esas olduğunu ancak doğru olduğu anlamına gelmediğini söyleyen Dizdar, “Kadına uygulanan şiddet failinin ortaya çıkması, yargılanması ve ceza almasında, kadın beyanının esas olmasının çok önemli bir kazanım olduğunu her daim savundum. Bu beyanın esas olmasının, beyanın doğru olduğu anlamına gelmeyeceğini ise bana yine feminist hukukçular öğretti” dedi.
Cem Dizdar’ın yazılı açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Utanma duygusunu kaybedenler…”
“14 Kasım 2020 akşam saatlerinde internet ortamına düşen hakkımdaki ithamla ilgili açıklama yapmak zorunlu oldu. Bu zorunluluk hakikate olan borcuma sadakatim kadar eski eşimle ortak evladımızın geleceğini de korumaya yöneliktir. Boşandığım eşim, ayrıldıktan sonra şiddet uyguladığımı iddia ediyor. Bu itham benim sözlüğümde, işleyebileceğim en büyük suçtur ve en ağır cezayı hak eder. Gerek aile içinde, gerekse hayatın her alanında kadına her türlü şiddetin, hiçbir haklı veya uygun nedeni olamaz. Yetiştiğim aile terbiyesinin, kurduğum sosyal ilişkilerin bana öğrettiği en önemli değerlerden biri budur.
Ayrıca kadına uygulanan şiddet failinin ortaya çıkması, yargılanması ve ceza almasında, kadın beyanının esas olmasının çok önemli bir kazanım olduğunu her daim savundum. Bu beyanın esas olmasının, beyanın doğru olduğu anlamına gelmeyeceğini ise bana yine feminist hukukçular öğretti. Ben nerede, ne zaman ve nasıl şiddet uyguladım? Bu sorularıma adaletin cevap vermesi için, hakkımdaki iddiaların soruşturulmasının takipçisi olacağım. Benim şiddete maruz kaldığıma ama asla ve kesinlikle şiddet uygulamadığıma yönelik, darp raporum gibi somut ve maddi kanıtlara; özellikle var olan görüntü kayıtlarına, bu yolla ulaşılacaktır.
Sonuç olarak, ısrarla ve inatla söyleyeceğim şey şudur; ben sözel, psikolojik ve fiziksel şiddetin faili değil, mağduruyum. Hakikat budur. Bu, sizlerin de hakikati olana kadar TRT SPOR’da yorumcusu olduğum “Spor Manşet” ve “Futbol Aklı” programlarına katılmamaya karar verdim. Şiddetin her türüne karşı, iyinin, güzelin ve doğrunun en ateşli ve kararlı savunucularından biri olarak kimseye saygısızlık etmedim. Bu tavrıma hayatım boyunca bağlı kalacağım.
Bir gün bu programlarda buluşacağız. Bundan adım gibi eminim. O buluşmaya, bana acımasızca saldırmasına rağmen utanma duygusunu kaybetmeyenler de gelsin isterim. Sorgusuz sualsiz…
Utanma duygusunu kaybedenler için hiçbirimizin hiçbir şey yapamayacağını ise maalesef yaşayarak öğrendim.”